Sigara kullanımının, androgenetik alopeside rolü olup olmadığı uzun zamandır tartışılan bir konu. Sigaranın saç sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu birçoğumuz biliyoruz. Sigara, damarlardaki kan akışını yavaşlatıyor ve zaman içerisinde pıhtılaşmaya sebebiyet verebiliyor. Peki saç sağlığımız bu durumdan nasıl etkileniyor? Sigara; saç folikülünde serbest radikal hasarı meydana getirerek, yaşlanma sürecini hızlandırarak ve vücutta hormonal dengeyi bozarak saç dökülmesine neden olabiliyor. Pubmed’de 2022 yılında yayınlanan bir makalede, sigara kullanımı ile androgenetik alopesi kaynaklı saç dökülmesi arasında ilişki olduğuna dair bir çalışma yer alıyor. Sigara kullanımının saç büyüme döngüsüne nasıl zarar verebileceğinin tartışıldığı makalede kapsamlı bir literatür taraması yapılmış ve bu konuya uygun 15 araştırma tespit edilerek incelenmiş. Bu yazımda bilimsel araştırmalardan yola çıkarak sigara ile androgenetik alopesi arasında nasıl ilişki kurulduğuna dair bilgiler paylaşmak istiyorum.
Zararlı Olan Tütün Mü Duman Mı?
Tütünün kullanımı farklı tarzları içerir. Çiğneme, enfiye olarak buruna çekme ve yakılarak dumanın içe çekilmesi. Tütünün duman halinde tüketilmesi en yaygın kullanım şeklidir. Kullanıcılarda en fazla fizyolojik hasar yaratan da budur. Zira vücutta daha fazla alanı etkisi altına alır. Tütün dumanı hem katı partikül fazına hem de uçucu gaz fazına sahiptir. Pubmed’de yayınlanan makalede katı partikül fazı ve gaz fazı içeriğinde bulunan bileşenlerin çoğunun saç dökülmesine yol açabileceği belirtiliyor. Bu durum; nikotin ve metabolitlerinin emilim mekanizması üzerinden şu şekilde açıklanıyor: Nikotin ve diğer metabolitler vücuda; yutma, solunum, topikal kremler yoluyla girerler. Bu, şu anlama geliyor; saçlar nikotinden hem kan yoluyla hem de dumana maruz kalarak etkilenebilirler.
Sigara Hangi Mekanizmalara Etki Ederek Saç Dökülmesini Hızlandırır?
Vazokonstriktör Etkisi:
Kan damarlarının iç çapının daralması durumu vazokonstriktör olarak tanımlanıyor. Nikotin, kronik olarak sigara içen kişilerde vazokonstriksiyona yol açarak, cilde kan akışını yavaşlatıyor. Saç restorasyonuna yönelik yapılan araştırmalarda sigara içen kişilerde içmeyen kişilere nazaran komplikasyon gelişme riskinin daha yüksek olduğu tespit edilmiş. Sigara kullanımı flep cerrahisi sonrası nekroz yani doku ölümü riskini artıran bir faktör olarak kabul ediliyor. Sigara kullanmanın saç ekimiyle ilişkisi üzerine yeterli sayıda çalışma olmasa da, saç ekimi ameliyatları öncesi hastalardan ilk talebimiz sigarayı bırakmaları oluyor.
DNA Etkisi:
Pubmed’de yayınlanan makalede, sigara içmenin DNA hasarına sebep olabileceği belirtiliyor. Bu durumun saç saç büyüme döngüsünü etkilediği düşünülüyor.
Serbest Radikaller Ve Antioksidanlar Üzerindeki Etkisi:
Sigaranın serbest radikaller ve antioksidanlar üzerinde etkisi olduğu yönünde birçok çalışma yapılmış. Bu çalışmalarda sigara dumanının oksidatif stresi indükleyebileceği sonucuna varılmış. Oksidatif stresi, vücudun serbest radikalleri kontrol altında tutamayışı olarak tanımlayabiliriz. Bu durumun saç folikülünde moleküler dengeyi bozduğu belirtiliyor. Sigaranın sebep olduğu serbest radikal üretimi saçların katagen evreye daha erken girmesine yol açabiliyor.
Erken Yaşlanma Etkisi:
Yapılan araştırmalarda, nikotinin hücreleri yaşlandırdığı ve hücre ölümüne giden süreci hızlandırdığı tespit edilmiş. Bu durumda saç köklerinin hayatta kalmasını bekleyemeyiz.
Hormonlar Üzerindeki Etkisi:
Sigara kullanımı, androjen seviyesinin artmasına neden olabiliyor. Testosteron artışı androgenetik alopesiye yol açan nedenlerden bir tanesi.
Araştırma Sonuçları Ne Anlatıyor?
Sigaranın androgenetik alopesi üzerinde etkisi olduğunu gösteren çalışmalar olduğu gibi, aralarında hiçbir bağ olmadığını iddia edenler de mevcut. Androgenetik alopesi genetik faktörlerden kaynaklanır. Ancak çevresel faktörlerin de etkili olduğu bilinmektedir. Sigara kullanımı da bu etkenlerden bir tanesidir. Sigara içme miktarıyla kellik arasında ilişki olduğunu kanıtlayan çalışmalar da mevcuttur. Vücudu birçok yönden tesiri altına alabilen sigaranın, saç sağlığına zarar vermeyeceği düşünülemez.