Kaş, Bıyık ve Sakal Ekimi

Kaşlar, bıyık ve sakal, yüz ve bakışımızı tanımlamaya yardımcı olan kritik birer yüz özelliğidir. Aslına bakarsanız kaşlar, her ikisi de yüzün merkezinde bir konumunda olduğundan ve gözleri çerçevelemeye hizmet etmesinden ötürü saçlar kadar önemli unsurlardır.

Saçların dökülmesinin aksine, sakal veya kaş dökülmesi doğal bir süreç olarak görülmez. Kaşlar ve sakal, tiroid gibi diğer sistemik hastalıklar, alopesi areata, yanıklar, dövmeler, enfeksiyonlar, tekrarlanan yolma hastalığı, doğuştan uzamamaları ve genetik gibi çeşitli nedenlerle kaybedilebilir, dökülebilir. Kaş ekimi ve sakal ekimi ise saç derisine yapılan saç ekimine benzer özellikle taşır ve kalıcı birer uygulamadır. Bununla birlikte, kaşların ve sakalın kendilerine özgü nitelikleri olduğundan, kaş ekimi ve sakal ekimi, saç ekiminden bir takım farklılık gösterirler.

Kaş Ekimi

Kaş kıllarının yönü, kaşın çeşitli bölgelerinde farklılık gösterir. Kaşın burna en yakın bölgesinde kaş kılları yukarı doğru, kaşın üst kısmındaki kıllar ise dışa ve aşağıya doğru bakar. Kaşın alt kısmındaki kıllar dışa ve yukarı doğru uzama eğilimindedir. Bu çapraz büyüme paterni, kaşların ortasındaki kılların birleşmesine ve her kaşın ortasından yatay olarak uzanan ince bir doğal yükseklik oluşturmasına neden olur.

Kaş kıllarının ikinci ayırt edici özelliği, kılların folikülden çok dar bir açıyla çıkması ve böylece kılın cilt yüzeyine doğru düz bir şekilde uzamasıdır. Kaşların üçüncü önemli özelliği ise klasik anlamda saç derisinin özelliği olan 1 ila 4 kök barındıran saç foliküler ünite gruplamasından ziyade, kılların tek tek teller halinde uzamasıdır. Kaş kıllarının dördüncü ayırt edici unsuru, kıl uzama döngüsünün çok kısa olmasıdır. Yani bu kaş kıllarının dinlenme (telojen) aşamasına girip dökülmeden yaklaşık 4 ay önce (anajende) büyüyeceği anlamına gelir. Tersine saç derisi kıllarının 3 ila 7 yıl sürebilen bir büyüme evresi vardır ve bu da saçların çok daha uzun olmasını sağlar.

Tüm bu saydıklarımdan yola çıkarsak kaş ekiminin en önemli kısmı doğal kıl yönünü bilmek ve o açıyla kaş ekimini yapmaktır. Kaşın orta kısmında kılların yelpaze benzeri yayılması ve kaş boyunca yanal olarak hareket ederken yakınlaşan saç yönünü yeniden oluşturmak için çok ince açı değişiklikleri gerekir. En önemlisi, kılların ekimi yapılırken cilt yüzeyi boyunca tam anlamıyla kayan çok ince iğnelerle yapılmalıdır, çünkü bu, kılın mümkün olduğunca düz bir şekilde uzanmasını sağlayacaktır.

Kaş ekiminin bir diğer önemli kısmı ise sadece tek tek kıl köklerinin kullanılabilmesidir. Saçlı deri doğal olarak 1 ila 4 saç foliküler üniteden oluştuğu için bu bölgeden alınan saçlar stereo mikroskop kullanılarak sadece 1 saç köküne düşürülmelidir. Teknik olarak konuşursak, kaş ekimi aslında ultra rafine bir mikrogreftleme şeklidir. Cilt yüzeyine çok dar açılarla oluşturulmuş alıcı bölgelere yerleştirilen tek saç mikrograftları, önemli ölçüde beceri ve deneyim gerektirir. Ek olarak, hastanın saçı dalgalıysa veya kıvırcıksa, saç şaftı kıvrımının kaşın doğal kıvrımını takip etmesi için saçın döndürülmesi özellikle önemlidir. Kaş ekimi güvenli ve estetik açıdan şık bir işlem olmasına rağmen, bu tür bir ekim işlemine girmeden önce dikkate alınması gereken birkaç nokta vardır. Saçtan alınıp, kaşlara ekilen saçlar uzamaya devam eder ve bu nedenle periyodik olarak kesilmesi gerekir.

Saç Dökülmeleri ve PRP işlemleri ile ilgili her türlü sorunuz için ön görüşme talebi oluştur.

Bilimsel

Güvenilir

Etkili

Sakal ve Bıyık Ekimi

Pek çok erkek için sakal bıyık uzatmak oldukça zordur. Hatta kirli sakal olarak ifade edilen ve son dönemlerin en favori sakal şekli ise yine aynı şekilde farklı sebeplerden dolayı istenilen görüntüde uzamayabilir. Kirli sakal her zaman yüzde eşit şekilde uzamaz, bu da şık bir sakal yerine yamalı gibi görünen yüz kıllarına neden olur. Sakal ya da bıyık kıllarının kalıtsal sebeplere bağlı yetersiz hacmi, seyrekliği, alınan bir darbe sonucu, yanık travması ya da farklı bir nedenden dolayı boşlukların oluşumu da yine sakal ya da bıyık bölgesindeki kıl harmonisini bozar.

Tıpkı saç ekiminde yaptığımız gibi kendi saçınızı kullanarak, yüz kıl köklerinizle iş birliği yaparak, sakal ekimi ya da bıyık ekimi lokal anestezi ile yapabiliriz. Sakal ekimi için uygun bir aday olup olmadığınıza ancak muayeneden sonra karar verebiliriz.

Seyrek, hacimsiz veya az evvel saydığım sebeplerden dolayı bıyık ya da sakal ekimi yaptırmak isteyenlere donör bölge olarak ya yine sakal bölgesini kullanırız ya da iki kulak arası başın arka kısmından nakil gerçekleştirebiliriz. Sakal ekimi yapıldığında, folikül yeni çevresine uyum sağlar ve hayatınız boyunca size eşlik ederek arzu ettiğiniz hedefe ulaştırır. Sakal ekimi bu şekilde anlatıldığında kulağa son derece basit geliyor ama aslında oldukça karmaşık bir süreçtir.

Foliküler ünite ekstraksiyonu (FUE) yaklaşımı sakal ekimi için tercih edilir, donör bölge teker teker toplanan tam foliküler ünitelerin transferiyle gerçekleştirilir. Sakal ekiminde tedavi hedefleri genellikle hasta tarafından belirlenir. Hastalar sakal ya da bıyıklarının nasıl görünmesi istediğini anlatırlar ve ardında hayal ettikleri hacim mümkünse planlama aşamasına geçilir. Elbette sakal ya da bıyık ekimi sadece hacimsel bir artış hedefiyle yapılmaz. Aynı zamanda bölgede çok az kıl bulunan yerlere, yara izi üstüne, yarık damak gibi doğuştan gelen bir sorunun kamuflajı için bile sakal ya da bıyık ekimi düşünebilir.

Sakalın tasarımı ve yoğunluğu, kalitesi aslında donör bölgenin miktarıyla doğru orantılıdır. Tam sakal ekimi büyük greftler gerektirir. Greft miktarı konusunda hastalar her zaman olasılıklardan haberdar edilmelidir. Gerekirse 1 yıl sonra 2. ekim planlaması yapılabilir. Hastalar donörün potansiyel sınırlamalarından haberdar edilirse, sakal ekimi sonrası beklentilerini, ona göre ayarlarlar.

Elbette tasarıma ve yoğunluğa bağlı olarak greft sayıları değişkendir ama tam yüz bir sakal bıyık ekimi sonrası iyileşme süreci yaptığımızı düşünürsek ortalama her favoriye 250-300 greft, 400-800 greft arası bıyık ve yanak başına 300 ila 500 greft ekim makul bir oranlamadır. Bu rakamlar önceden var olan saç, tasarım ve kılların kalınlığına göre değişebilir.

Kökler donör bölgeden alındıktan sonra her bir kök tek tek, doğal sakal ve bıyık çizgisi oluşturularak yapılır. Sakal bıyık ekimi konforlu bir süreçtir, ortalama 3-4 saat içinde ekim işlemi tamamlanabilir. Sakal ekimi sonrası birkaç gün içinde yeni ekilen saç köklerinin çevresinde küçük kabuklar oluşabilir, ancak bunlar birkaç gün içinde pul pul dökülür. Yaklaşık bir hafta ila 10 gün sonra, normal şekilde tıraş olmaya ve yeni sakalınızı düzeltmeye başlayabilirsiniz. Fakat aynen saç ekiminde olduğu gibi şok dökülme evresi de yaşanabilir. 2 veya 3 hafta sonra yaşanabilecek şok dökülme normal bir süreçtir, sakal ve bıyıklarınız bu süreç sonunda tekrar çıkarlar.

Doğal görünümlü saçlara sahip olmak için hemen teklif al.