FAT Saç Ekimi

FAT saç ekimi operasyonu, saç ekimi merkezimizde hazırlanan özel steril ortamlarda, lokal anestezi ile birlikte uygulanmaktadır. Hastanın kendi yağ dokusundan hazırlanmış kök hücreden zengin yağ dokusunun işlem öncesi kafa derisine enjekte edildiği bir saç ekimi operasyonu yöntemidir. Amaç burada saç köklerinin işlevini iyileştirmektir. FAT saç ekimi operasyonu İngilizcede yağ manasına gelen FAT ve Follicular unit Autologous Transplantation kelimelerin ilk harflerinden türetilmiştir.

FAT Saç ekiminde kullanılan yağın pek çok faydası vardır:

  • Saç folikülü işlevini desteklemek
  • Saç dökülmesinin ilerlemesiyle mücadele etmek,
  • Saç büyümesini artırmak,
  • Ekilen saçın sağlıklı, doğal çıkmasını, tutunmasını desteklemek
  • Yara iyileşmesini artırmak
  • Mevcut minyatürleşmiş saçları güçlendirmek
  • Saç ekimi operasyonu sırasında deriyi işleme hazırlamak

FAT Saç Ekimi Operasyonu Nasıl Yapılır?

FAT Saç ekimi operasyonu 4 aşamalı bir uygulamadır:

1. Planlama

Hastanın mevcut yağ birikimi ve yağın nereden alınacağı kontrol edilir. Saç çizgisi, tepe bölgesi, donör alan, donör bölge kontrolleri ve çizimleri yapılır.

2. Liposuction:

Saç ekiminin yapılacağı gün hastanın karın bölgesinden lipoaspirasyon ile bir miktar yağ alınır. Yağ işlemden geçirilerek kök hücreden zengin hale getirilir.

3. Otolog yağ dokusunun enjeksiyonu:

Hazır hale getirilmiş yağ dokusu, hastanın kafa derisine enjekte edilir.

4. Saç Ekimi:

Klasik anlamda FUE saç ekimine başlanır. Donör bölgeden alınan greftler, ekim yapılacak bölgeye tek tek nakledilir.

 

Saç Dökülmeleri ve PRP işlemleri ile ilgili her türlü sorunuz için ön görüşme talebi oluştur.

Bilimsel

Güvenilir

Etkili

FAT Saç Ekimi Operasyonu ve Bilimsel Makaleler

Saç dökülmesi, saç seyrekliği ve kelleşme sorunu oldukça sık karşılaşılan bir durum fakat saç dökülmesinden kaynaklanan herhangi bir sağlık sorununun olmaması nedeniyle yapılan bilimsel temelli makale sayısı oldukça sınırlı. Güncel saç dökülmesi tedavileri en çok sistemik yan etki riskini azaltmak için kullanılan ilaçlar, lazer tedavileri ve günümüzde en etkili yöntem olarak kabul görmüş saç ekimidir. Bu nedenle be dahil pek çok araştırmacı sürekli olarak yeni ve alternatif tedaviler arıyoruz.

Bilimsel alan odak noktası olarak yağ dokusunu, özellikle otolog yağ yani hastanın kendi yağının saç büyüme döngüsü üzerindeki rolünü destekleyen pek çok araştırma yapıldı. Otolog yağ bir başka değişle yağ transferi esas olarak estetik uygulamalar, rejeneratif tıp ve rekonstrüktif cerrahide, hacim etkisi için kullanıldı. Fakat yağın içinde kök hücrenin varlığı ve yapılan araştırmaların sağladığı geri bildirimler sonucu, bu kök hücrelerin saçlı deriye pek çok avantaj sağladığını anlamış olduk. Tüm bu bilimsel araştırmaları incelediğimizde ortak bir sonuç ortaya çıkıyor:

  • Otolog yağ enjeksiyonu saç büyümesini desteklemek için kullanılabilecek potansiyel bir tekniktir.
  • Bu durum tesadüfen otolog yağ nakli sonrası saç büyümesi üzerindeki etkilerinin gözlemlenmesiyle keşfedilmiştir.
  • Hacim vermenin yanı sıra bazı cerrahlar yağ transferinden sonra hastaların cilt dokularının tazelendiği ve saçlarındaki pozitif değişimi fark ettiklerini bildirmişledir.
  • Yağ kaynaklı mezenkimal hücrelerin uygulama konusunu ele alan pek çok araştırmada ise otolog yağ dokusu transplantasyonunun güvenli ve etkili olduğu ve hücre bazlı etkili bir tedavi olarak kullanılabileceğini göstermiştir.

Sonuç olarak, en kolay ulaşılabilen mezenkimal kök hücre kaynağı olarak yağ dokusunun kullanıldığı tedavi, alopesi ve saç dökülmesi için çok etkili görünüyor. Bu saç yenilenmesi için yeni bir tedavi seçeneği olabilir. Yağ dokusu, sağlıklı saçların büyümesini artırarak saç yenilenmesi için büyük bir potansiyele sahiptir.

Sonuçlar

FAT Saç ekimi operasyonunda kullandığımız yağın klinik çalışmalarına baktığımızda:

  • FAT Saç ekimi tedavisi için yapılan yağ greftlemelerinde alınan yağ ve transfer edilen yağ miktarı çok düşük olduğu için yağ embolisi riski oldukça azdır.
  • Bir araştırmada, kadın tipi saç dökülmesi olan 27 hastada saç yoğunluğu cm başına 105.4 ‘den 122.7 ‘ye yükselmiştir, kalınlıkları ise 57.5 ‘den 64.0 mm’ ye çıkmıştır.
  • Fukuoka ve arkadaşlarının çalışmasında, erkeklerde ve kadınlarda saç sayısında ortalama artış sırasıyla 29±4.1 ve 15.6±4.2 olup, saç sayısı yağ transferi yaptırmayanlara göre anlamlı olarak daha fazla bulunmuştur.
  • Fukuoka ve arkadaşlarının 2017 yılında yaptıkları başka bir çalışmada, saç kalitesinin arttığını ve tedavi ile plasebo arasında artan saç sayısında önemli bir fark gözlemlendiğini bildirmişlerdir.
  • Gentile ve arkadaşlarının çalışmasında, (bu, erkek androjenik alopesi üzerinde yağ transferi yapılan ilk çalışmadır) Norwood 3 ila 5 olan 23 hasta, kök hücreler (HFSC’ler) ile tedavi edildi. Sonuçları, tedaviden 23 hafta sonra plasebo alanında <%1’lik bir artışa kıyasla saç yoğunluğunda %29±5’lik bir artış olduğunu göstermektedir.
  • Anderi ve arkadaşlarının çalışmasında, kök hücrelerin etkisi, saç dökülmesi alopesi areatası olan 20 hasta (9 kadın ve 11 erkek) üzerinde değerlendirildi. Lipoaspirasyondan sonra, hastanın kafa derisine kök hücreden zengin yağ transferi yapıldı, saç kalitesi, çekme testi ve saç yoğunluğu olmak üzere üç klinik testle sonuçlar ölçüldü. Saç yoğunluğu (85.1±8.7 vs 121.1±12.5 saç/cm 2 ), saç çapı (60.5±1.8 vs 80.8±2.4 μ) ve çekme testi değerleri (4.4±0.3 vs 0.8±0.2)]. Bu çalışmada, sonuçlar otolog yağ dokusu transplantasyonunun güvenli ve etkili olduğunu ve tedavi için hücre bazlı etkili bir tedavi olarak kullanılabileceğini göstermiştir.

“Sonuç olarak, en kolay ulaşılabilen mezenkimal kök hücre kaynağı olarak yağ dokusunun kullanıldığı tedavi, alopesi ve saç dökülmesi için çok etkili görünmektedir ve saç yenilenmesi için yeni bir tedavi seçeneği olabilir. Yağ dokusu, sağlıklı saçların büyümesini artırarak saç yenilenmesi için büyük bir potansiyele sahiptir” ifadesi yapılan tüm araştırmaların ortak noktası olup, verdikleri sonuç bildirgesi ise;

  • Tedaviden 6 ay sonra saç büyümesinin belirgin şekilde iyileştiğini göstermektedir.
  • Enjekte edilen yağ dokusunun büyüme faktörlerini serbest bırakması ve vaskülarizasyonu (damarlanmayı) uyarması,
  • Yeni kılcal damarların oluşumunu teşvik etmesi,
  • Saç üretimini arttırması ve saç derisine giden kan kaynağını iyileştirmesi
  • Saç köklerine mükemmel bir ortam oluşturması
  • Yeni ve sağlıklı saçlara teşvik etmesi

gibi sonuçlara ulaşılmıştır.

Doğal görünümlü saçlara sahip olmak için hemen teklif al.