Şu an bu yazıyı okuyorsanız, muhtemelen ilk beyaz saç tellerinizi fark ettiniz. Bunu duymaktan pek hoşlanmasak da, saçların beyazlamaya başlaması, tıpkı kırışıklıklar gibi yaşlanma sürecinin doğal ve gözle görülür bir işaretidir. Bunu yaşam döngüsünün bir parçası-güzel bir parçası olarak kabullenir, ağaran saçlarımıza istenmeyen misafirler gibi davranmamayı öğrenirsek; onları kamufle etmeye ya da yok etmeye çalışmak yerine, özgürce salınmalarına izin veririz. Unutmayalım ki, aynı zamanda bu bir özgüven işaretidir. Saçların doğal renginden gümüş grisi renge dönüşmesiyle başlayan beyazlama sürecini, görsel olarak avantaja çevirebiliriz. Beyaz saçlarımızı en iyi şekilde nasıl kullanabileceğimize dair ipuçlarına geçmeden önce, saç renginin zaman içerisinde neden değiştiğine, beyazlamayı tetikleyen faktörlere, sürecin geciktirilebilip geciktirilemeyeceğine ve beyazlama sonrası saç bakımının nasıl olması gerektiğine bir göz atalım.
Beyaz neden oluşur?
Doğada var olan her şey rengini pigmentten alır. Saç ister sarı, ister siyah, ister kızıl ya da kırmızı olsun, orijinal rengini pigmentlere borçludur. Saça kendi doğal rengini veren pigment azalmaya başladığında, saç beyazlama sürecine girer. Pigment üretimi yapan hücrelerin kapasitesi düştükçe saçlar önce grileşir, pigment üretimi durduğunda ise tamamen beyaz renge bürünür. Dolayısıyla beyaz saç ile doğal saç rengini birbirinden farklı kılan tek şey pigmentin varlığı ya da yokluğudur.
Koyu renkli saçlara sahipseniz beyazlarınızı daha çabuk fark edersiniz. Bunun nedeni gri ya da gümüş renginin koyu renklerle daha fazla kontrast oluşturmasıdır. Gri renge dönüşmüş ya da beyazlamış saç telleri sarı ya da kızıl saçlar arasında çok fazla dikkat çekmeyebilir.
Saçlar neden beyazlar?
Saçların tam olarak neden beyazladığını anlayabilmek için, öncelikle pigment üreten hücrelerden bahsetmek gerekir. Pigmentler saçların renklendirilmesinde rol oynarken, melanosit hücreleri ise beyazlama sürecini yöneten ana kahramanlar olarak sahne alırlar. Melanosit hücreleri, melanin pigmentinin oluşmasını destekleyen etkiye sahiptir. Dolayısıyla, melanositleri, melanin olarak adlandırılan; pigment üreten hücreler olarak tanımlayabiliriz. Yaşlanmayla birlikte, melanositler zayıflar ve melanin üretmeyi bırakır. İstikrarlı melanin desteği olmadan saç kendi doğal rengini kaybederek griye, gümüş rengine veya beyaza dönüşür. Bu süreç önce birkaç saç teliyle başlar, saçların tamamının rengini kaybetmesiyle tamamlanır.
Beyaz saçın yapısı farklı mıdır?
Yaygın inanışın aksine, beyaz saç, pigmentli saç tellerinden daha kalın veya dolgun değildir. Aslında beyaz saç tipik olarak daha ince telli yapıdadır. Ancak yaşlandıkça saç derisi daha az yağ üretimi yapar. Saçların kurumasına neden olan bu durum, pigment kaybı olan saçların daha kaba görünmesine yol açar. Doğru bir nem terapisiyle, beyaz saçlar da en az pigmentli saçlar kadar yumuşak olabilir.
Beyazlayan saçlarda pigment üretimi yeniden harekete geçirilebilir mi?
Ne yazık ki melanositler yıpranıp melanin üretimini durdurduktan sonra saçların beyazlamasının önüne geçilemez. Bazı kaynaklardaki iddiaların aksine, saçlar grileşmeye başladıktan sonra tekrardan pigmente olmasının bir yolu yoktur. Tek bir istisna vardır o da, sağlık sorunları nedeniyle saçların beyazlamış olmasıdır. Ancak bu da, nadir görülen bir durumdur.
Saçlar ne zaman beyazlaşmaya başlar?
Dünya genelinde yapılan araştırmalara göre, saçlar 34 – 44 yaş aralığında beyazlamaya başlıyor. Fakat bazı insanlarda 34 yaşından önce de beyazlama görülebileceği söylenmektedir. Bu, sağlıksız olduğunuz ya da bir şeylerin ters gittiği anlamına gelmez.
Herkesin saçı beyazlar mı?
Herkesin saçı bir süre sonra beyazlamaya başlar. Daha önce de söylediğim gibi, bu yaşlanma sürecinin doğal bir parçasıdır. Ancak, bazı insanların altmışlı yaşlarında bile doğal saç renklerini koruduklarını görürken, bazı insanların da henüz lise yıllarındayken ilk beyaz saç telleriyle tanıştıklarına şahit oluruz. Peki ya bunun nedeni nedir? Yapılan araştırmaların sonucuna göre uzmanlar, saçların beyazlama zamanını ve hızını belirleyen şeyin genetik yatkınlık olduğunu söylüyorlar. Bu durumda, aile bireylerinden erken yaşta saçları beyazlamaya başlayan birileri varsa, sizde de olma olasılığı yüksektir. Genetik faktörlerin yanı sıra, etnik köken de saçların beyazlamasında rol oynayan bir etken olarak kabul edilir. Örneğin Kafkas kökenli insanların saçları diğer farklı etnik kökene sahip olan insanlarınkilere göre daha erken yaşta beyazlama eğilimindedir.
Saçların beyazlaması önlenebilir mi?
Ne yazık ki bunu önlemenin, beyazlamanın önüne geçmenin bir yolu yoktur. Ancak saçların beyazlama hızını yavaşlatmaya destek olduğu düşünülen bazı önlemler vardır. Bunu sağlamanıza yardımcı olabilecek tavsiyelere kulak vererek işe başlayabilirsiniz.
Araştırmalar, vitamin ve mineraller bakımından eksik bir beslenme düzeninin, saçlarda pigment kaybına yol açabileceğini gösteriyor. Yumurta, balık, süt gibi protein yönünden zengin gıdalardan oluşan dengeli ve sağlıklı bir beslenme programının uygulanması, saçların erken beyazlamasını geciktirmede destekleyici bir önlem olarak tavsiye ediliyor
2. Vitamin Takviyesi Alın
Sağlıklı bir beslenme biçimi önemlidir ancak tek başına yeterli olmayabilir. B12, D, E vitamini ve biyotin eksikliği saçların erken beyazlamasına sebep olabiliyor. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme programının yanı sıra dışarıdan vitamin takviyesi alarak süreci destekleyebilirsiniz. Ayrıca bakır takviyesinin de saç pigmentleri üzerinde olumlu etkileri olduğu söylenmektedir.
3. Sigarayı Bırakın
Sigara sadece cildinizi değil saçlarınızı da yaşlandırır. Bilim adamları sigaranın saç hücreleri üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve erken beyazlamaya yol açabileceğini öne sürüyor.
4. Stresten Uzak Durun
Stresin, insanların ruh ve beden sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı artık herkesçe biliniyor. Stresin saç köklerini serbest radikallere karşı daha duyarlı hale getirebileceği ve bunun da saçlarda erken beyazlamaya neden olabileceği düşünülmektedir. Doğru beslenme, egzersiz, düzenli uyku, meditasyon gibi yaşam tarzı değişikliklerini hayatınıza katarak stres seviyenizi azaltabilir ve böylece saçların beyazlama sürecini yavaşlatmaya katkı sağlayabilirsiniz.
Beyaz saçlarınızı boyamalı mısınız?
Bu sorunun cevabı sizin kendinizi nasıl daha iyi hissettiğinize bağlı olarak değişiklik gösterir. Beyaz saç tellerini kamufle etmek amacıyla saçların sürekli olarak kimyasal içerikli renklendirme ürünleriyle boyanması, saçın doğal yapısına hasar vererek zaman içerisinde daha cansız, yıpranmış ve mat bir hale gelmesine sebep olur. Beyazlayan saçlara karşı önyargıları bir tarafa bırakıp onları kucaklamayı tercih ederseniz, uygun saç bakımı ve saç kesimiyle harika bir görünüm elde edebilirsiniz. Beyazlayan saçlar, güzel ve bakımlı görünüme engel teşkil etmez.
Saçlarınız boyalıysa ve artık gümüş rengi grilerinizi kullanmaya başlamak istiyorsanız, bu geçişi kademeli olarak yapmanız gerekir. Doğal saç rengi ile boyalı saç rengi arasındaki geçişler saç bakımınızı yapan kuaför tarafından doğru şekilde uygulanmalıdır. İstediğiniz sonuca tam olarak ulaşmak için beyaz saç tellerinizin uzamaya başlamasını beklemelisiniz.
Beyaz saçlar için farklı bir bakım uygulamalı mıyım?
Cevabım evet! Beyaz saç telleri pigmentli saç tellerinden daha farklı bir bakım rutini gerektirir. Beyazları yeni fark ettiyseniz bir süre daha bunun için endişelenmenize gerek yok. Saçlar yaklaşık %30 oranında beyazlayana kadar her zaman kullandığınız saç bakım ürünlerinizi uygulayabilirsiniz. Ancak bu oranı geçtikten sonra beyaz saçlarınızı daha sağlıklı ve parlak tutmak için şu ipuçlarını izleyebilirsiniz.
Sık Sık Nemlendirin
Daha önce de belirttiğim gibi beyazlamaya başlayan saç kökleri kuruma eğilimindedir. Bu da saçların cansız ve yıpranmış görünmelerine neden olur. Aloe vera, yulaf özü ve acai gibi doğal bitki özlerinden yapılan saç bakım maskelerini kullanarak doğal ve parlak bir görünüm elde edebilirsiniz. Bunun yanı sıra saçlara uygulandıktan sonra yıkanmaya gerek olmayan saç bakım ürünleriyle gün boyu saçlarınızın nemli kalmasını sağlayabilirsiniz.
Saçlarınızı ısıdan ve güneşten koruyun
Beyaz saç, pigment içermediği için güneş ışınlarından daha fazla etkilenir ve hasar görür. Aynı şekilde yüksek ısı veren saç şekillendiricileri de saçlar için oldukça zararlıdır ve uygulanmaya başlamadan önce saça ısıya karşı koruyucu bir ürün uygulanmasını öneririm