Saçlarımız gür, kaşlarımız yay, kirpiklerimiz ok gibi olsun isteriz. Güzelliği tasvir ederken başlangıcı bu en kıymetli üç aksesuarımızı tasvir ederek yaparız. Üçünün de varlığı kıymetli, yokluğu dert. Saç ve kaş restorasyonunda çok güzel aşamalar kaydettik. Birçok kişi saç ve kaş ekiminde gelişen teknolojinin sunduğu imkanlara büyük güven duyuyor. Ancak kirpik ekimi konusunda teknoloji ne kadar ileri seviye olursa olsun aynı gönül rahatlığını hissedemiyoruz. Pek haksız da sayılmayız. Zira kirpik ekimi oldukça hassas ve kritik bir konu. Söz konusu göz sağlığımızsa üzerine çok iyi düşünmemiz ve prosedürü tüm riskleriyle bir arada değerlendirerek adım atmamız gerekir.
Kirpik Neden Dökülür?
Saç, kaş, kirpik, sakal, bıyık gibi baş bölgesinde bulunan ve bizler için estetik anlamları olan kıllar birçok nedene bağlı olarak, geçici veya kalıcı bir şekilde dökülebilirler. Saç dökülmesi birçok kişi tarafından yaşanan en yaygın ortak problemlerden bir tanesi. Kaş ve kirpiklerinde dahil olduğu dökülme problemleri; kemoterapi gibi ağır bir tedavinin ya da alopesi areata gibi bağışıklık sistemini ilgilendiren bir hastalığın sonucu olarak gündeme gelebilir. Bazen kaza ve travmalar sonucu bu bölgelerde kalıcı tahribatlar ve buna bağlı kalıcı dökülme problemleri meydana gelebilir. Tıp literatüründe blefarit olarak adlandırılan göz kapağı iltihaplanması hastalığı kimi zaman kirpik diplerini etkileyerek dökülmelere sebebiyet verebilir. Bunlara ek olarak; stres, vitamin ve mineral eksiklikleri, tiroit hastalığı, hatalı kozmetik ürünler gözümüzün süsü olan kirpiklerimizin dökülmesine yol açabilir. Kirpikler yapısal olarak da kısa ve seyrek görünümde olabilirler. Kirpik azlığı ya da yokluğu her koşulda görsel olarak rahatsız edicidir.
Dökülen Kirpikler İçin İlk Adım Kirpik Ekimi Mi Olmalı?
Peki, kirpikleriniz dökülüyorsa, seyreldiğini fark ediyorsanız ya da halihazırdaki görüntülerinden hoşnut değilseniz ne yapmalısınız? İlk düşünmeniz gereken seçenek kirpik ekimi mi olmalı? Saç dökülmesi problemine yönelik daha önce yazdığım yazılarda önemle vurguladığım konuyu burada da tekrar belirtmek istiyorum. Bu tarz durumlarda önceliğiniz her zaman nedenleri araştırmak olmalıdır. Saçlarınızda, kaşlarınızda, sakallarınızda ya da kirpiklerinizde dikkat çeken dökülmeler fark ediyorsanız, herhangi bir ekim prosedürüne yönelmeden önce bir doktora görünmeli, dökülmelere yol açan hastalıklarla ilgili gerekli tedavileri almalısınız. Kirpik ekimi kararında belirleyici olan faktör dökülmelerin ne düzeyde olduğudur. Minimal sorunlar için öncelikle ilaçlı tedavilerin denenmesi gerekir. Kirpikler gözler için bir nevi koruyucu kalkandır. Güzel ve çekici görünmeleri önemli olsa da göz sağlığının daha öncelikli olması gerektiğini düşünüyorum. Seyrelen kirpikler için güçlendirici serum takviyeleri, göze zararı olmayan doğal ve bitkisel yağlar düşünülebilir.
Kirpik Ekiminde Hangi Sorunlarla Karşılaşabilirsiniz?
Kirpik ekimi tıpkı saç ekimi gibi donör alandan toplanan kılların alıcı bölgeye ekilmesiyle gerçekleştiriliyor. Uygulamada FUE tekniği kullanılıyor. Ancak gelgelelim saç ekimi kadar risksiz değil. Saç ekiminde doğal görsel sonuçların elde edilebilmesi için kılların ekildiği yön oldukça önemlidir. Kirpik ekiminde de bu kural geçerli. Kılların doğru yönde ekilmesi gerekir. Ancak bu gereklilik sadece doğal görünüm için değil göz sağlığı açısından da kritiktir. Yanlış yönde ekilen kıl, göz içine doğru büyüyebilir. Aynı risk donör alan seçiminde de geçerlidir. Kirpik ekiminde donör alan olarak genellikle kasık kılları tercih ediliyor. Kasık kıllarının kıvırcık yapıda olması kirpik ekiminde daha uygun gibi düşünülüyor. Ancak halihazırda zor ve riskli bir prosedür olan kirpik ekiminde kasık kıllarının tercih edilmesi riski daha da artırıyor. Zira daha kalın yapıda ve düzensiz büyüme eğiliminde olan kasık kılları, yine göz içine doğru uzama riski sebebiyle göz sağlığını tehlikeye atabiliyor.