Kaş deyip geçmemek lazım! Duygu ve düşüncelerin dilsiz tercümanı, mimiklerin efendisi, bakışların anlam bekçisi, şiirlere, türkülere, romanlara katkı sağlayan ilham perisi… Abarttığımı düşünüyorsunuz belki, ancak kaşların yüz bölgesindeki otoritesini ve önemini vurgulayabilmek için bu metaforlara ihtiyacım vardı. Görsel güzelliğin tamamlayıcı bir parçası olması sebebiyle, kaş dökülmesinin de en az saç dökülmesi kadar estetik kaygılara yol açtığını ve bu sorunun giderilebilmesi için estetik uygulamalara başvuranların sayısının oldukça fazla olduğunu söyleyebilirim.
Varlığı bu derece önem arz eden kaşlarımızdan fireler vermişsek ya da ince ve seyrek görünümlerinden rahatsızlık duyuyorsak etkili çözüm yollarını araştırmaya başlamanın vakti gelmiş demektir.
Kalıcı ve tatmin edici sonuçlar sunması bakımından son yıllarda güvenle tercih edilen kaş ekimi operasyonu, kaş bölgesindeki kılların incelmesi ve dökülmesi problemlerinin telafisinde en sık başvurulan yöntemlerden bir tanesidir. Kaş ekimi işlemi yapıldıktan sonra istenilen sonuca ulaşabilmek için, farklı bir bakım rutini benimsemeniz ve şekillendirme hataları yapmamanız gerekir. İşlem sonrası kaş şekillendirme ipuçlarına geçmeden önce, kaşların dökülme sebeplerinden bahsetmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Yapısı, biçimi, şekillendirme tercihleriyle yüz ifadesine yön veren kaşlar farklı nedenlere bağlı olarak dökülebiliyor. Cilt hastalıkları, yanlış şekillendirme uygulamaları, kemoterapi tedavisinin yan etkisi vb sebeplere bağlı olarak gelişebilen kaş dökülmelerinin en yaygın nedenlerinden bir tanesi de Alopesi areata’dır.
Alopesi Areata Nedir? Neden Olur?
Daha evvel de çokça kez anlattığım, halk arasında saçkıran olarak bilinen alopesi areata vücudun kılla kaplı yerlerinde meydana gelen ani ve bölgesel dökülmelerdir. Saç derisi, kaş, sakal gibi göze çarpan alanlarda meydana gelmesi psikolojik açıdan da olumsuz etkilere yol açar. Alopesi areata otoimmün hastalıklar kategorisinde değerlendirilir. Otoimmüniteyi, düzgün çalışmayan bağışıklık sistemi sebebiyle, kişinin kendi hücrelerine zarar vermesi olarak açıklayabiliriz. Alopesinin geliştiği durumlarda, bağışıklık sistemi sağlıklı hücrelere saldırarak saç köklerini yok etmeye çalışır ve dökülmelere yol açar.
Genetik Faktörler Alopesiyi Tetikler mi?
Otoimmün hastalıklar ayrımcılık yapmaz. Bu sebeple herkesin alopesi yaşama olasılığı vardır. Ancak ebeveynlerinizden birinin ya da her ikisinin alopesi veya otoimmün hastalığı varsa, alopesi geliştirme olasılığınız daha yüksektir. Dolayısıyla aile öyküsü, alopesi nedenlerini araştırırken önemli bir donedir ve mutlaka göz önünde bulundurulur.
Dökülen Kaşlar Yeniden Çıkar mı?
Alopesiye bağlı gelişen dökülmeler neticesi meydana gelen bölgesel açıklıklar, hastalığın ciddiyetine bağlı olarak birkaç ay veya birkaç yılda tekrar dolabilir. Alopesi, saçlarınızın, kaşlarınızın ya da sakallarınızın kalıcı olarak döküldüğü anlamına gelmez. Dökülmenin boyutu, kılların yeniden oluşma ve büyüme hızını belirlemesi bakımından önemlidir. Vücutta hangi bölgede alopesi meydana gelmiş olursa olsun, yeniden ve doğal olarak kılların yerine gelme potansiyeli olduğu için, dışarıdan tedavi edilmesine de gerek kalmayabilir.
Alopesi Tedavi Edilebilir Mi?
Birçok otoimmün hastalıkta olduğu gibi, alopesinin kesin bir tedavisi olduğunu söylemek güçtür. Dökülmelerin ciddiyetine bağlı olarak steroidler, topikal tedaviler, minoksidil gibi tedavi seçenekleri mevcuttur.
Kaş Ekimi Doğru Bir Seçenek Mi?
Yazının başında da belirttiğim gibi, alopesiye bağlı gelişen saçlı derideki bölgesel dökülmeler psikolojik olarak da olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Hem kadınlar hem de erkekler için görsel olarak rahatsız edici olabilen bu durumun psikolojik yan etkilerini bertaraf etmek için saç / kaş ekimi oldukça avantajlı bir seçenektir. Ancak ekim operasyonunun yapılabilmesi için, alopesi sebebiyle dökülen saç ya da kaş kıllarının yeniden büyümeyeceğinden emin olmak gerekir. Bu sebeple hastalığın inaktif hale gelmesinden sonra en az 2 yıl beklenmelidir.
Kaş Ekimi Nasıl Yapılır?
Kaş ekimi lokal anestezi uygulanarak gerçekleştirilir. Tıpkı saç ekiminde olduğu gibi, sağlıklı saç köklerinin olduğu alan donör alan olarak belirlenir. Donör alan da genellikle ense bölgesidir. Operasyonun başarılı olabilmesi ve istenen sonuçların elde edilebilmesi için kıl kökleri nakil bölgesine belirli bir yönde yerleştirilmelidir. FUE tekniği kullanılarak yapılan kaş ekimi operasyonu, konunun uzmanı kişilerce gerçekleştirildiği takdirde, güvenle, iz kalma endişesi taşımadan tercih edilebilir ve tatmin edici sonuçlara ulaşılabilir.
Kaş Ekimi Kimler İçin Uygundur?
Kaş ekimi sadece dökülme sebebiyle oluşan boşlukların doldurulması için tercih edilmiyor. Kaş ekimi, kaşları genetik olarak seyrek, az ya da yok gibi olanlar, yara ve yanık izlerine bağlı olarak kaşları dökülenler, alopesi areata sebebiyle ani ve bölgesel olarak dökülme sorunu yaşayanlar için kalıcı bir estetik uygulamadır. Genel algı bu işlemi daha çok kadınların yaptırdığı yönünde olsa da, erkeklerin de sıkça başvurduğu bir tekniktir. Tercih gerekçesi ne olursa olsun kaş ekimi operasyonunu düşündürten en önemli ortak neden estetik kaygıdır.
Kaş Ekimi Sonrası Yeniden Büyüme Ne Kadar Zaman Alır?
Tıpkı saç ekiminde olduğu gibi, kaş ekiminde de işlem gerçekleştikten sonra, arzu edilen sonuca ulaşılabilmesi için sabırlı olmak ve bir süre beklemek gerekir. Ekim işlemi yapıldıktan sonra kaşların yeniden büyümesi 3 ila 4 ay gibi kısa bir zamanda gerçekleşebileceği gibi, yaklaşık 1 yılı da bulabilir.
Kaş Ekimi Sonrası Bakım ve Şekillendirme Nasıl olmalı?
Saç telleri ve kaş kılları birbirinden farklıdır. Saç derisinin arkasındaki yani ense bölgesindeki kıl kökleri kullanılarak gerçekleştirilen kaş ekiminde, ekilen kılların saç gibi değil kaş gibi davranmayı öğrenmesi biraz zaman alabilir. Kaş ekimi operasyonunun başarı kriteri doğal bir görünümdür. Bu durumda işlemi gerçekleştirecek kişinin uzmanlığı, tecrübesi ve mahareti ne kadar önemliyse, sonrasında uygulanacak doğru bakım ve şekillendirmelerle düzgün bir görünüm sağlamak da o kadar önemlidir. Bakımlı ve düzgün bir görünüm elde edebilmek için, büyüme döngüsüne girmiş olan kaşlarınızı düzenli olarak kesme alışkanlığı edinmeniz gerekir. Kaş ekimi operasyonu sonrası, cımbız kullanmak için bir süre beklemeniz önerilir. Sonrasında işlem bölgesine hasar vermeyecek şekilde tek tük oluşan kılları alabilirsiniz. Cımbızla şekillendirmede aşırıya kaçtığınız takdirde, kaş ekiminin sonuçlarına zarar verebileceğinizi göz önünde bulundurmalısınız.