Kafa derisinin hasar gördüğü durumlarda kalıcı saç kayıpları meydana gelebiliyor. Yangın, trafik kazası, kızgın yağ ya da kaynar su dökülmesi, düşme, darbe gibi saçlı deriyi etkileyen, büyük küçük tüm kazaların yol açtığı saç dökülmelerini, yanık alopesi olarak değerlendiriyoruz. Bu ve benzeri durumlar, saç ekimi cerrahisinde daha fazla hassasiyet gerektiriyor. Yağ dokusunun saç büyüme döngüsü üzerindeki etkilerine yönelik yapılan araştırmaların klinik bulguları; yanık alopesi vakalarında saç ekimi öncesi yağ greftleme uygulamasının oldukça işe yaradığını gösteriyor. Otolog yağ transferi, yanık alopesi vakalarında umut vaat eden alternatif bir tedavi olarak değerlendiriliyor. Yağ hücrelerinin saç büyümesini teşvik ettiğinin keşfedilmesi sadece yanık alopesiler için değil; kadın ve erkek tipi saç dökülmeleri için de heyecan verici bir gelişme. Saç derisini hayata geçirmeye yönelik yapılan bu hamle, saç ekimi sonuçlarının da başarısını artırıyor.
Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi Deri ve Kök Hücre Araştırma Merkezi, travma sonrası gelişen alopesilerde otolog yağ transferinin etkilerine yönelik yayınladığı makalede şöyle bir olgu sunumu paylaşmış:
28 yaşında bir kadın hasta, çocukken atlıkarıncaya biniyor ve saçlarını atlıkarıncaya kaptırıyor. Bunun sonucunda kafa derisi kalkıyor. Oluşan travma nedeniyle yara izi bırakan kalıcı saç dökülmesi sorunu yaşıyor.
Hastanın kliniğe oldukça şiddetli bir alopesi görünümü ile başvurduğunu söyleyen araştırmacılar, yağ transferi uygulaması öncesi hastanın; tıbbi olarak sağlıklı olduğunu, herhangi bir ilaç kullanmadığını, vücut kitle indeksinin normal sınırlarda olduğunu; hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıklarının olmadığını, tiroit fonksiyonlarının da normal çalıştığını belirtiyorlar. Sağlık koşullarından emin olunan hastadan, ameliyathane ortamında liposuction ile 60 ml yağ dokusu alınıyor. Saflaştırılmış yağ dokusunun önce sadece bir kısmı hastaya enjekte ediliyor ve herhangi bir komplikasyona yol açıp açmayacağını gözlemlemek için 3 ay bekleniyor. 6. Ayın sonunda üçüncü enjeksiyon tamamlanıyor.
Bu vakayla ilgili araştırmaya dayalı yürütülen tedavinin sonucunda; otolog yağ transferinin saç büyüme döngüsünü başlatabileceği ve uyarabileceği görüşüne varılıyor.
Yağ dokusu, mezenkimal kök hücreler için kolay ulaşılabilir bir kaynaktır. Bu ve benzeri tüm bilimsel ve deneysel araştırmalar; yağ dokusunun sağlıklı saç büyümesinde büyük bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir.
Otolog yağ transferi uygulamasıyla gerçekleştirdiğim FAT saç ekimi ile; hem yanık alopesi vakalarından hem de androgenetik alopesi kaynaklı kalıcı saç dökülmesi sorunu yaşayan hastalarımdan oldukça tatmin edici sonuçlar alıyorum. Saç ekimi öncesi kafa derisinin iyileştirilmesi ve saç ekimi için verimli hale getirilmesi prensibine dayanan FAT, hem saç ekimi sonuçlarını optimize ediyor hem de mevcut saçların direncini artırıyor.
Az önce paylaştığım olgu sunumu kafa derisi çocukluk çağında ciddi ölçüde zarar görmüş genç bir kadına aitti. Tedavi sonuçları periyodik aralıklarla takip edilmiş ve olumlu görüş bildirilmişti. Ancak her vakada ve her durumda %100 bir kesinlikten bahsedemeyiz. Yazının başında da belirttiğim gibi yanık vakalar daha zorludur; farklı bir özen ve hassasiyet gerektirir. Saç derisinin ne zaman ve ne derece hasar gördüğü tedavi sonuçları için oldukça önemlidir. Kök hücrenin iyileştirici ve yenileyici özelliklerinin ilham olduğu otolog yağ transferi uygulamasıyla yanık alopesilerde yüz güldüren sonuçlar elde edilebiliyor. Ancak saç derisinin ağır hasar gördüğü bazı durumlar için FUT saç ekimi gibi daha geleneksel bir yöntemin tercih edilmesi gerekebiliyor.