PRP ve yağ transferi; saç kalitesini iyileştirmeye ve başarılı saç ekimi olasılığını artırmaya yönelik uygulanan iki farklı tedavi yöntemi. Blog sayfamızda her iki uygulamanın da bilimsel araştırma sonuçlarına ve klinik bulgulara dayalı etkilerine çok kereler değindim. Son yıllarda, PRP ve yağ transferi kombinasyonunun saç kalitesini iyileştirmede sinerjik bir etki yaratıp yaratamayacağı tartışılıyor ve araştırılıyor. Şu ana kadar elde edilen sonuçlar oldukça umut verici. Trombositten zengin plazma enjeksiyonu ve kök hücreden zengin yağ nakli prosedürlerinin kombine edilerek uygulandığı vakalarda; hem saç kalitesinin hem de saç yoğunluğunun arttığı gözlemlenmiş.
PubMed’de 2021 yılında bu konuyla ilgili olarak 3 olgu sunumunun tartışıldığı bir makale yer alıyor. PRP ve yağ transferi uygulamaları Androgenetik Alopesi mağduru 2 erkek hasta ve COVID 19 nedeniyle saç kaybı yaşayan 1 kadın hasta üzerinde kombine edilerek uygulanmış ve 1 yıl süreyle sonuçlar takip edilmiş. Saç derisini iyileştirme ve yeni saç oluşumunu teşvik etme açısından, her iki tedavinin bir arada uygulanmasının daha güçlü ve etkili olduğu sonucuna varılmış. Ancak daha net söylemler için ek araştırma sonuçlarına ihtiyaç duyulduğu da ayrıca belirtiliyor.
Yanık alopesi, fibrozis veya radyasyon hasarı gibi nedenlerle saç kaybı yaşamış ve saç derisi zarar görmüş kişilerde, yağ greftleme uygulamasının saç kalitesini artırdığı yönünde birçok araştırma sonucu bulunuyor. Otolog yağ transferi ile hasarlı saç derisinin onarılması ve canlandırılması amaçlanıyor. FAT adı altında gerçekleştirdiğim saç ekimi uygulamasının temeli budur. Kök hücreden zenginleştirilmiş otolog yağlar, saç ekiminin başarısını maksimize ediyor.
Trombositten zengin plazma anlamına gelen PRP; hem estetik hem de tedavi amaçlı uygulanabilen bir tedavi. Cilt gençleştirmede, saç dökülmesi probleminin giderilmesinde veya yavaşlatılmasında, kas ve tendon yaralanmalarında, sıkça tercih ediliyor ve uygulanıyor. Hasarlı dokuyu iyileştirme, sağlıklı hücre oluşumunu sağlama gibi kıymetli faydaları var. Onarıcı özelliğinden dolayı tamirci hücreler olarak adlandırılan trombositler, içerdikleri büyüme faktörleriyle saç oluşumunu da teşvik ediyorlar. PRP tedavisi, saç ekimi ameliyatı sonrası ekilen saç köklerini güçlendirmek amacıyla uygulanabiliyor.
PRP tek başına uygulandığında da saç dökülmesi sürecini tersine çevirebiliyor. Ancak yapılan araştırmalar, güç birliğinin daha etkili sonuçlar sunduğunu gösteriyor. PRP’nin faydalarının yağ transferi tekniğiyle birleştirilmesi ile; hem saç derisi kalitesinin artırılması hem de saç büyümesinin teşvik edilmesi amaçlanıyor.
Yağ transferi uygulaması ve PRP; ister ayrı ayrı ister kombine edilerek uygulansın; her iki tedavi de saç ve saç derisi sağlığı üzerinde oldukça faydalı etkilere sahip.
Otolog Yağ Transferinin Faydaları;
Saç dökülmesi tedavisinde kullanılan birçok farklı yöntem ve yaklaşım mevcuttur. Saç ekimi, saç kaybının kalıcı hale geldiği durumlar için tek seçenek olsa da, sonrasında saç dökülmesi sorunu yaşanmayacağını garanti edemez. Ekilen saçların dökülme riski olmasa da diğer saçlar ilerleyen zaman içerisinde dökülmeye devam edebilirler. PRP ve otolog yağ transferi gibi uygulamaların amacı bu süreci mümkün olduğunca yavaşlatmak; hem ekilen saçların hem de mevcut saçların dayanıklılığını artırmaktır.