Saç dökülmesi, kaygı ve psikolojik stresin baskın olduğu yaygın bir problemdir. Bunu önleyebilmek adına bilinçsizce uyguladığımız yöntemler, sorunu kontrol altına almaktan ziyade daha fazla saç kaybı yaşamamıza sebep olabiliyor.
Saç kozmetiği bakım ve şekillendirme uygulamalarını kapsıyor. Kozmetik ürünlerin ve uygulamaların saç sağlığı üzerindeki etkileri tartışma konusu olarak gündemdeki yerini koruyor. Uçları çatallaşmış, incelmiş, canlılığını yitirmiş mat görünümlü saçlar saç dökülmelerinin öncü belirtileri olarak kabul edilir. Saç sağlığıyla ilgili kötüye gidişin sinyallerini ilk olarak bu şekilde alırız ve genel olarak kozmetik tedbirler çözüm yolunda ilk tercihimiz olur. Şampuanlar, nemlendirici bakım ürünleri, saç boyaları, yüksek ısılı şekillendiriciler saçlarda daha güzel ve canlı bir görünüm elde etmek adına bakım rutinlerimizde önemli yer tutar. Bunlardan bazıları ise hassas saç ve saç derisine sahip kişiler için risk teşkil edebiliyor. Bunun yanı sıra doğru bakım ürünlerinin bilinçli bir şekilde uygulanması alopesi hastalarının tedavisinde ve saç ekimi ameliyatı sonrası bakım sürecinde destekleyici rol üstlenebiliyor. Peki bunu nasıl ayırt edeceğiz? Kozmetiklerin saç üzerindeki etkilerini anlayabilmek için öncelikle saçın anatomik yapısı hakkında fikir sahibi olmamız gerekiyor.
Saç Tellerimizi Tanıyalım
Saç telini içeriden ve dışarıdan destekleyen iki tabaka vardır.
Kütikül saç tellerimizin koruyucu dış tabakasıdır. Kalın ve dirençli bir yapısı vardır. Saç kılları arasındaki sürtünmeyi önleyici pürüzsüz bir yapısı vardır. 6 ila 8 katman kalınlığındadır. Keratin, protein ve lipitlerden oluşur. Bu da saçın yumuşak bir yapıda olmasını sağlar. Saç boyası, perma, yüksek ısılı şekillendiriciler katikül yapısına zarar verir.
Korteks saç lifi kütlesinin %75’ini oluşturur. Saç telleri iç gücünü korteksten alır. Saç tellerinde güç, nem ve esneklik sağlama gibi önemli vazifeleri olan korteks de tıpkı kütikül gibi yüksek ısılı uygulamalar karşısında zarar görebilir. Hasar gören korteks sebebiyle saçlar daha kuru ve cansız bir görünüme bürünür.
Saç dökülmesini önlemek ve daha güzel bir görünüm elde etmek amacıyla başvurduğumuz kozmetik ürünleri ya da uygulamaları saç sağlığımızda avantaja çevirmek istiyorsak tavsiyelere değil, konunun uzmanlarına ve bilimsel araştırmalara kulak vermemizde fayda var.
Bakın saç kozmetiği hakkında yapılan bilimsel araştırmalar bize neler anlatıyor:
Saç Ekimi Sonrası Kozmetik Bakım Nasıl Olmalı?
Saç ekimi ameliyatlarından sonra gerek iyileşme sürecinin hızlı ve konforlu bir şekilde atlatılabilmesi gerekse de, yapılan işlemin zarar görmemesi adına dikkat edilecek en önemli konu, doktorunuzun verdiği bakım yönergelerine harfiyen uymaktır. İlk saç yıkaması ameliyatın 3. Ya da 4. Günü gerçekleştirilir. Kafa derisinin basınçlı suya doğrudan maruz kalmaması, nazikçe ovalamadan yıkanması ve yıkama esnasında kullanılacak şampuana dikkat edilmesi gerekir. Bu sebeple ilk yıkama, sağlık personeli gözetiminde ve denetiminde olmalıdır. Saç ekimi sonrası meydana gelen kabuklanma ve kızarıklık etkilerinin azalmasında reçete edilen losyon ve şampuanın düzenli bir şekilde kullanılması gerekir. İşlem sonrası hasta yeni bir bakım rutini oluştururken saç yıkamada sülfat içermeyen şampuanlar tercih etmelidir.