Saç dökülmesi kadınlar ve erkekler arasında sık karşılaşılan kozmetik ve estetik sorunlardan bir tanesidir. Normal kabul edilen sınırları aşan saç kaybı sorununun çoğu zaman sıkıntılı bir duruma işaret ettiği göz önünde bulundurulmalıdır. Uzmanlarca kritik eşik, 100 ila 150 tel olarak belirlenmiştir. Saçların %50’si dökülene kadar saçlı derideki seyrelmeler çoğu kez fark edilmez. Dökülen saçları teker teker saymak mümkün olmasa da, saç dökülmesi sorununu erken evrede fark etmemize yardımcı olacak ipuçlarını takip edebiliriz. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi; saçların ıslakken nasıl göründükleri, saç çizgisinin konumu, saç tellerinin görünümü, tarama esnasında fırça üzerindeki saç birikintileri, yastık kılıfları saç dökülmesi sorununun ciddiyetiyle ilgili bize fikir verebilir. Ancak tanı koymak uzmanların işidir. Saç dökülmesi şikayetiyle bir uzmana başvurduğunuzda sizleri nelerin beklediğini ve saç dökülmesi tanısında hangi yöntemlerin kullanıldığını yazımızın devamında okuyabilirsiniz.
Klinik Muayene Aşamasında Hangi Kontroller Yapılır?
Saç dökülmesi problemi; tıbbi, genetik ya da dış faktörlerden kaynaklanıyor olabilir. Öncelikle bunun tespit edilmesi gerekir. Yapılan ilk doktor görüşmesinde, hastanın tıbbi geçmişi yani genel sağlık hikayesi dinlenir. Kronik hastalıklar, düzenli kullanılan ilaçlar, cerrahi öykü, sözlü muayene esnasında masaya yatırılır.
Bu aşamada genel kafa derisi muayenesi yapılır. Saç dökülmesinin şekli, saçların genel yoğunluğu, ön saç çizgisinin konumu, diğer vücut yüzeyi kılları analiz edilir. Yapılan genel kafa derisi muayenesinde aynı zamanda, eritem, hipopigmentasyon, püstül, kabuklanma gibi sorunların var olup olmadığı araştırılır.
Saç dökülmesi tedavisi multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Dökülmeleri tetikleyen birçok farklı sağlık sorunu söz konusu olabilir. Hormon düzensizlikleri, tiroit fonksiyonu bozuklukları, diyabet hastalığı, bağışıklık sistemini ilgilendiren hastalıkların varlığı, saç dökülmesine yol açtığı bilinen sağlık sorunlarından bazılarıdır. Bunun yanı sıra bazı vitamin ve minerallerin vücudumuzda yeteri miktarda olmaması da saç dökülmesine sebep olabilmektedir. Kan tahlilleri tüm bu eksikliklerin ve olası hastalıkların tespit edilebilmesi için elzemdir.
Saç çekme testleriyle, saç tellerinin gücü, dayanıklılığı ve dökülme seviyesi tespit edilir. Fiziki muayene esnasında pratik olarak uygulanabilen bu basit test, belli oranda saç telleri hırpalanmadan çekilerek uygulanır. Yaklaşık 50 veya 60 saç teli gruplarıyla yapılan saç çekme testi sonucunda, ele gelen saç teli sayısına göre aktif saç dökülmesi sorunu olup olmadığı saptanır.
Mevcut saçların ve büyümekte olan saçların sağlığıyla ilgili ipuçları veren kart testi, yeni çıkan saç tellerini kırılan saç tellerinden ayırt etmek için uygulanır. Koyu ve açık saça kontrast vermek için; bir tarafında beyaz, bir tarafında siyah renkli 8*12 cm’lik bir kart ile gerçekleştirilen bu test, yeni çıkan kılların uçlarını incelemekte kullanılır.
Fiziki muayenelerin ve saç analizlerinin yeterli görülmediği bazı durumlarda, saç dökülmesine yol açabilecek saç derisi hastalıklarının varlığını araştırmak amacıyla, kafa derisi biyopsisi yöntemine de başvurulabilir.
Trikoskopi,Alopesi araştırmalarına ve teşhisine yardımcı olan yöntemlerden biridir. Saç veya saçlı deri dermoskopisi olarak da isimlendirilir. Saç hastalıklarının teşhisinde kullanılan ayırıcı bir in vivo tanı yöntemidir. Erken evre androgenetik alopesi teşhisinde etkilidir.
Saç Dökülmesi Tanısında Kullanılan Yöntemlerle Hangi Bilgiler Toplanır?
Saç dökülmesi sorunu yaşayan bir hastanın değerlendirilmesi; genel sağlık hikayesinin dinlenmesi, klinik muayenelerin gerçekleştirilmesi, laboratuvar testlerinin yapılması, gerekli durumlarda kafa derisi biyopsisinin yapılması gibi sistematik bir yaklaşımı gerektirir. Semptomların kapsamlı bir şekilde araştırılması ve analiz edilmesi sonucunda elde edilen veriler, doğru bir tanı ve etkili bir tedavi prosedürü planlaması için son derece önemlidir.