Saçlarınızın döküldüğünü fark ettiğinizde bunun geçici mi, yoksa kalıcı saç kaybına giden sürecin başlangıcı mı olduğunu merak edersiniz. Yaşlanmayla birlikte saç hacminde bir miktar azalma olması doğal kabul edilir. Saç dökülmelerinin en yaygın nedeni olarak bilinen androgenetik alopeside ise durum biraz daha farklıdır; dökülme problemleri androgenetik alopeside her yaşta meydana gelebilir. Her ne kadar istatistikler saç dökülme olasılığının yaşla birlikte arttığını gösterse de, başlangıç zamanı ve dökülme miktarı genetiğe bağlıdır. Dolayısıyla genetik mirasın, erken yaşlarda görülmeye başlayan saç dökülmesi probleminin de sorumlusu olduğu söylenebilir.
Saç Dökülmesi Sorunu Gençlerin Psikolojisini Bozuyor
Saç dökülmeleri, günümüzde ergenlik döneminde dahi görülmeye başlayan bir problem haline geldi. Ergenlik; ruhsal ve bedensel gelişimin henüz tamamlanmadığı, görselliğin her şeyden daha öncelikli olduğu, mükemmelin dahi kusurlu olduğu bir süreçtir. Orta yaşla ilişkilendirilen saç dökülmeleriyle henüz reşit bile olmamışken tanışmak, gençler açısından travmatik olabiliyor. Cinsiyet ayırmayan saç dökülmesi problemi ne kadar erken evrede fark edilirse, tedbir almak ve saçları korumaya almak da o kadar kolaylaşıyor.
Erken Yaşta Görülen Saç Dökülmesinin Tek Sorumlusu Androgenetik Alopesi Mi?
Androgenetik alopesi, her yaşta görülebilen ve saç dökülmesinin yaygın nedeni olarak kabul edilen bir sorundur. Ancak tüm saç dökülmelerinin tek sorumlusu olduğunu söyleyemeyiz. Genetik yapı başrolde de olsa, 18 yaş altında dahi görülebilen saç dökülmeleri şu nedenlerle de meydana gelebiliyor:
Stresi, olumsuzluklar karşısında verdiğimiz fiziksel ve psikolojik reaksiyonlar olarak tanımlayabiliriz. Günümüzde yetişkinlerin dahi yönetemediği bu durumla, gençlerin başa çıkması kolay olmayabiliyor. Kontrol altına alınamayan stres, hangi yaşta olursa olsun birçok hastalığa davetiye çıkarabilecek ve saç kaybına yol açabilecek kadar güçlü bir tehdittir.
Hiçbir gıda maddesinin doğrudan saç dökülmesine yol açtığı kanıtlanmamıştır. Ancak yapılan araştırmalar, beslenme bozukluklarının, yetersizliklerinin, yanlışlıklarının ve rutine binmiş kötü beslenme alışkanlıklarının, saç sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu göstermektedir. Günlük beslenme programının, vitamin, mineral ve protein gibi saç sağlığı üzerinde doğrudan etkisi olan gerekliliklerden yoksun olması genç yaşta saç dökülmelerine yol açabilmektedir.
Yukarıda da bahsettiğim gibi; güzel ve yakışıklı görünmek, genç yaş grubunun doğal olarak psikolojik önceliğidir. Yüksek ısılı saç şekillendirme cihazları, kimyasal saç boyaları, kalıcı saç şekillendirme uygulamaları saç tellerinin yapısına zarar verir. Kırılmalara, incelmelere, dökülmelere ve hatta kalıcı saç kaybına yol açabilir.
Yapılan araştırmalar hava kirliliğinin saç dökülmesine yol açtığını gösteriyor. Bilim insanları yaptıkları deneysel araştırmalar sonucunda, hava kirliliğinin, saç büyümesinden sorumlu olan protein seviyesini azalttığını tespit etmişlerdir. Hava kirliliği, sadece genç yaş grubu için değil, her yaş grubu için risk teşkil etmektedir.
Erken Yaşta Görülen Saç Dökülmeleri İçin Saç Ekimi Yapılabilir Mi?
Saç ekimi işlemi için yasal olarak belirlenmiş bir yaş sınırı yok, diğer operasyonlar da olduğu gibi 18 yaş öncesi için ebeveynlerden onay alınması gerekiyor. Zaten 18 öncesi için de çok da tavsiye edilmemektedir. Saç ekimi talebiyle bana gelen hastalarım hangi yaş grubunda olursa olsun, öncelikle şu soruların cevabını netleştirmeye çalışırım:
Psikolojik analiz, mesleğimin bir gerekliliği olmasa da önemli bir parçası. Bazı insanlar her ne kadar daha iyi bir görsel elde etmek için bu yolu tercih etseler de, değişime hazır hissetmeyebiliyorlar. Genç yaştaki hastalar için bu soruların cevabı çok daha fazla önem arz ediyor. Yaşınız ne olursa olsun, saç ekimi düşünmeden önce kendinize şu soruyu sormanız gerekiyor: Hazır mıyım?